Blog yazmaya başlamadan önce de azılı bir moda takipçisiydim.
ve benim için moda, fashionbysiu demekti.
Şimdi mi?
şimdi benim için tatlı sohbet, sevgi dolu arkadaş, uzakları yakın yapan, fashionbysiu değil Sıla.
Kısacası benim için yeni bir dost, ama eskiymiş gibi yakınlık, aşinalık.
İnsan kendini çok zor anlatıyor ya hani, kendinden gördüğünü de bir o kadar zor anlatıyor inanın bana..
Sıla, yeni adıyla Sıla Yılmaz. Eşinin soyadını aldığı günden çok çok öncelere dayanıyor onun yılmayan yanı.
En kritik anlarda bile pozitif kalması, sevmekten vazgeçmeyişi. Paylaşımı sever halleri..
Öyle ki çocukken doğum gününe gelen arkadaşlarına kendi elleriyle kartlar, notlar hazırlarmış tek tek.
O kadar Oğlak burcu ki, o kadar yaratıcı ve düşünceli ki, muzip bir şeyler gördüğümde direk aklıma Sıla geliyor artık!
Şimdi tüm o yaratıcılığı kumaşa dökme zamanı geldi. 2011 buralara bunun için geldi!
Yanlış okumuyorsunuz!! Sıla Yılmaz, sonunda eteğindeki taşları dökmeye karar verdi:)
Biliyorsunuz ki sadece yazdığı yazılarla, yer aldığı projelerle değil, giyim tarzı, kombinleri, ayakkabıları, çantaları ile de çok fazla takipçisi var Sıla'nın. Düz renklerden, sadelikten, net ve belirgin tarzlardan hoşlansa da fark edildiği üzere kendisi üzerine ya bir puantiye, ya bir fiyonk kondurur:) Kişiselleştirilmiş hediyelerden, kişiselleştirilmiş obje ve kostümlerden keyif alır. Bir şeyi beğeniyorsa bilin ki sadeliğin üzerine konmuş kocaman bir fiyonktur onu gülümseten.
Bu gülümsemeyi paylaşmaya karar veren Sıla, artık markası Sıla Yılmaz ile de moda dünyasında adından söz ettirecek. Yaşama sevinci, fark yaratma arzusu ve fiyonk aşkı satırlardan ve gardırobundan taştı çünkü.. Eli hep son dakikada, tam evden çıkarken bile olsa iğne ipliğe gitti. İşte bu kadar çok seviyor Sıla bizi! Oyuncaklarını bizlerle paylaşacak kadar:)
Sıra geldi hep beraber bu renkleri paylaşmaya, şekerci dükkanına düşmüş çocuk gibi Sıla'mızın çekmecelerini karıştırmaya!
Hazır mısınız?
Ben 2010'un geride bıraktığı tüm güzellik, ilham ve sevgi ile, 2011'i hevesle kucaklamaya hazırım.
Çok sevilen, beğenilen arkadaşımın yüreğinden, yaratıcı zihninden ortaya çıkan cicileri üzerime iliştirmek için de hazırım, hatta fazlaca sabırsızım:)
Neredeyse her aşamasına şahit oldum bu yaratılan markanın. Evde kullanılmak üzere tedarik edilen incik boncuklar, DIY'ler, özel dikiş makinası, taşınma - evlenme arasında bir de dikiş - kumaş - tasarım işleri, evde değil bir butik - atölyede mi hayata geçirsem soruları, dükkan arayışları, marka logosu, web sitesi tasarımı, mail adresi, imzası, ürünlerin sunumu, fotoğraflar, çekimler, dikiş odası, poşet - ambalaj - hediye kartı tasarımları..
Anlatırken benim bile yorulduğum bu süreç, inanır mısınız tamamen Sıla'nın eseri. En ufak ayrıntısına kadar düşündüğü detaylar, Oğlak burcu olduğunu hatırlatıyor hep bana. Mükemmeliyetçi, temkinli, istikrarlı!
Sen kalk hem ELLE'de, hem ALL'da, hem Perfect Wedding'te, hem Habertürk'te, Sabah'ta, Banana Republic ve Penti projelerinde yer al, Christian Louboutin'le tanış, düğün telaşı ve ev hazırlıkları süresince bir gün bile of demeden üretmeye devam et.
Sen kalk, geceleri uyumadan, dik, kes, biç..
Yeni hayatını dizayn ederken, baktı ki Sıla, her eline değen yer dizayn oldu, motif oldu, güzelleşti.
Yılın ilk haftasında ilk yazısını bana hediye eden Sıla'ya sürprizim, bu yazı oldu.
bana ne istersen yaz blogumda dedi, misafir etti! İster 2010 trendleri, ister kombin önerileri. Ama benim aklıma girdi gireli bu fikir, Sıla Yılmaz markasını yazmak beni kaç gündür heyecanlandırdı. İçim içime sığmadı. Sığmıyor..
Canım arkadaşımın ellerinden mini mini tutuyorum ben de, heyecanını en içten şekilde paylaşıyorum.
Bu da benden sana yılbaşı hediyesi olsun. yılın böyle başladı ya, hep böyle geçsin..
favorilere ekleyin, aklınıza not edin. zira sıkça duyacaksınız bu ismi, ne mutlu ki:)
herkese hayallerinin peşini bırakmayacakları bir yıl diliyorum.